Forex ticareti hangi kurlarda yapılır?
Dünya üzerinde 200’e yakın döviz çeşidi bulunmaktadır ve teorik olarak bunların hepsi forex ticaretine konu olabilir. Yalnız dünya üzerinde kullanılan “majör” tabir edilen döviz kurları halihazırda dünya ticaretinin %90 ını oluşturur. Bu grupta yaklaşık olarak 20’ye yakın döviz kuru bulunur. Bunun dışında forex aracı şirketlerde sürekli görebileceğiniz bir de “egzotik” adı verilen döviz grubu bulunur. Yine yaklaşık 20 tane olan bu döviz grubunu da diğerinin üzerine koyduğunuzda, dünya ticaretinin %100 üne yakın bir kısmına ulaşmış oluruz.
Dolayısıyla toplam 40 adet döviz çeşidinin dışındaki forex ticareti, esasında çok büyük bir anlam ifade etmiyor ve dolayısıyla göz ardı edilebilir.
Döviz çeşitleri her türlü forex ticaret platformunda görebileceğiniz gibi üç harfli kısaltmalarla ifade edilir.
Örnek olarak Euro: Eur, Amerikan Doları:USD, İngiliz Poundu: GBP gibi…
Forex ticareti kurlar üzerine yapılır. Dolayısıyla göreli olarak ifade edilir. Daha açık olarak söylemek gerekirse, bir döviz bürosuna gittiğinizde dolar kuru nedir? Şeklinde bir soru sorarsanız, USD/TRY kurunu öğrenirsiniz. Yani bir Amerikan Dolarının kaç Türk Lirası ettiğini öğrenirsiniz.
Dolayısıyla yukarıda belirttiğimiz 40 adet döviz kurunun kendi arasında kombinasyonlarını düşünürseniz, yüzlerce forex ürünü bulunduğun anlayabilirsiniz.
Bunun yanında çoğu forex platformu sadece 50 civarında kur ile işlem yapar. Bunun nedeni egzotik adını verdiğimiz döviz grubunun genelde sadece majörlere karşı fiyatlandırılmasıdır. Örnek olarak Singapur dolarının Türk Lirasına karşı değerinden genellikle bahsedilmez. Bunu bir diğer nedeni de geçmişte egzotik döviz kurlarının çıpalı olarak dolar karşısında değerlenmesidir. Aşağıda birkaç majör döviz kuru hakkında analizler sunacağım:
Amerikan Doları
Amerikan Doları kuşkusuz dünya için en önemli döviz kurudur. Amerikan Doları’nın gücü esas olarak dünyanın en büyük ekonomisi olan Amerikan ekonomisinden kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda merkezi borsa ve aracı kurumları dünyadaki en derin ve en likit piyasaları barındırmaktadır.

Bence Amerikan Doları’nın gücü Bretton Woods sisteminden ileri gelmektedir. Pratik olarak bu konuda çok fazla derine inmemizin anlamı yok.
İster Euro alıp satın isterse pound, forex piyasasında işlem yapan herkesin hakim olması gereken en önemli husus Amerikan Doları ve Amerikan ekonomisidir.
Ülkelerin değil de dünyanın para biriminden bahsediyor olsaydık, kuşkusuz bu para birimi Amerikan Doları olurdu.
Daha da spesifik olarak belirtilirse, ülkelerin merkez bankası karşılıklarının hala büyük bir kısmı yine Bretton Woods anlaşması nedeniyle Dolar olarak tutulmaktadır. Bu merkez bankası karşılıklarının değeri ise trilyon dolarlarla ölçülmektedir.
Amerikan Doları, altın gibi güvenli yatırım olarak nitelendirilmektedir. Dünyada global olarak bir kriz, facia veya belirsizlik olduğunda Amerikan Doları değer kazanır. Bu durumu tezat olarak 2008-2009 ekonomik krizinde görebiliriz. Krizin çıkmasına neden olan Amerikan ekonomisi olsa da yine de Amerikan Doları değer kazanmıştır. Bunun esas nedenlerinden birisi ise dünya genelinde oluşan panikle global yatırımcının yine Amerikan tahvillerine yatırım yapmış olmasıdır.
Amerikan Hazine tahvilleri genel olarak dünya üzerinde risksiz görülen tek yatırımdır. Fakat hala Amerikan ekonomisinin durumuna ilişkin net bir sonuç yok. Krizden çıkıldı mı? Çıkılacak mı? Forex piyasası için Amerikan Doları’nın değerlemesinde bunların pek bir önemi yok gibi görünüyor.
Euro
Bu para biriminin mazisi diğerlerine göre oldukça kısadır. Euro hayatımıza 1999 yılında girdi. Sirkülasyona çıkması ise 2002 yılında oldu. 2002’den günümüze kadar yaklaşık 20 civarında para biriminin ortadan kalmasına neden oldu. Bu para birimleri arasında Avrupa’nın en güçlü ekonomileri olan Almanya ve Fransa’nın para birimleri de dahildir.

Euro varlığını ekonomik nedenlerin yanında siyasi nedenlere de borçludur. Avrupa Birliği’ni ayakta tutabilmenin ve sürekli desteğin en önemli unsurlarından biri olarak görülmüştür.
Avrupa Merkez Bankasının müdahaleleri ve bazı Avrupa ülkelerinin ekonomik krize girişine kadar dolar karşısında oldukça güçlü seyretmiş fakat sonrasında düşüşe geçmiştir. Bu ekonomik krizlerin oluşumu da esas olarak ülkelere yerleşik merkez bankası fonksiyonlarının ortadan kalkması ve Avrupa Merkez Bankası’nın faizleri çok düşük tutmasında bulunmuştur. Kuşkusuz her ülke farklı ekonomik dinamiklere sahiptir ve bunu para politikası ile yönetebilen bir merkez bankasının olmayışı ekonomileri darboğaza sürüklemektedir.
Avrupa ekonomik krizinin daha da derinleşmesi parasal birliğin ve Euro’nun sonu anlamına gelebilir.